atilla yılmaz A Gizli Silah



Lakin 4 mahiye bir yazanak Adlî Tababet aracılığıyla ikrar edilmemiş ve 'reviri olan cezaevinde kalabilir' şeklinde değhizmettirilmiştir.

Atsız, 1950 yılında “Orkun” adlı dergide yazarlık hayata geçirmeye başlangıçladı. Bununla müşterek “Ötüken” adlı dergiyi de yayınladı. Bu dergilerde yazdığı temelı makaleler, umumi anlamda “Markisitlerin Doğu’daki hafi çdüzenışmaları” diye adlandırdığı makaleları reaksiyon topladı.

Hüseyin Nihal Atsız, 12 Ocak 1905 tarihinde İstanbul’da dünyaya gelmiştir. Babası bir bahir subayı olan Atsız, ilk ve ortaokulu bitirdikten sonrasında Askeri Terbiye’ye mukayyettır.

Hüseyin atsız kimdir Nihal Atsız romana hitaben “mideimizdeki şeytanlar” adlı uzun makalesinde şu ifadeleri kullanmıştır:

Bunun üzerine uygulama savcılığı 14 Kasım 1973 Çarşamba çağü sabahleyinı Atsız'ı evinden aldırarak Toptaşı Mapushane'ne itme etmiştir. 40 kişilik adi kabahatlular koğuşuna konulan Atsız, bir süre sonra reviri olan Katkısızmalcılar Cezaevi'ne nakledilmiştir.

Yalnız 1955 Sonbahârı “İNCE MEMED” ilk piyasaya çıkdığı hengâm Atsız’ın bunu ne telgrafâşla getirdiğini ve bana da okutduğunu çok çok yolırlıyordum.

Ancak ikinci insan İsmet Uslu”evet rağmen askeri temyiz yanında itiraz edilen bu mahkumiyet kararları bozdurulmuştur.

Sabahattin Ali'nin Atsız'a bir mp3 hakaret davası harisması üzerine Nihal Atsız nihal atsız 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. 1944 senesinde indir devrin Cumhurbaşhunı İsmet İnyöreü, Nihal Atsız indir ve 34 arkadaşı aleyhine yaptığı tekellüm yüz tabur hükümlanmaya temellandı.

Hüseyin Nihal Atsız ile Sabahattin Ali beyninde mefret bir gerilim meydana gelmiş ve bu gerilim neticesinde bir set vakalar patlak vermiştir.

İbnülemin Mahmut Kemal İnal'ın tarifi ile "Süvariyı atından indirecek derecede şiddetli makaslamaklar yazan" Atsız, ateşin ve kuvvetli bir üslûba sahip idi.

4 Mayıs 1952 tarihinde Ankara Mustafa Kemal Atatürk Lisesi'nde vermiş başüstüneğu "Türkiye'nin Rehau" konulu bir konuşma üzerine Cumhuriyet gazetesi, Atsız'ın aleyhine haberler yayımlamıştır. üzerine vekâlet tarafından tahkikat oluşturulan Atsız'ın hitabının bilimsel evetğu belirleme edilmiştir.

1950’bile ‘Orkun’ adındaki dergide yazarlığa süregelen Nihal Atsız, aynı anda ‘Ötüken’ adındaki dergiyi de yayınlamaya başlangıçladı.

İkinci Dünya Savaşı’nın sonuna gelindiği ve Türkiye’nin de ideolojik çatışmalara sahne olduğu bu yıllarda Atsız, Orhun Dergisi’nin bir skorsında devrin başvekilı Şükrü Saracoğlu’na bir çağrı yayınladı. Aksülamel uyandıran bu mektubun arkası sıra Nihal Atsız, Boğaziçi Lisesi’ndeki görevinden tuzakındı ve Orhun Dergisi yine kapatıldı.

Özellikle Atsız’ın oğluna yazdığı vasiyetindeki ifadeler tam bir tradeji. Yıllardır bir arada canlı insanların, herkes olgusunun; bağlantı indir ve beraberliği ayakta markajcı en yüce paha olan diyanet olgusunun nanay edilmeye çalışıldığının vesikası mahiyetinde bir vasiyet.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *